Bu bildiri metninde Timur’un beşinci göbekten torunu olan Babür Şah’ın kızı Gülbeden Begüm’ün Hümayunnâme adlı eseri değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Bilindiği üzere Timur dönemiyle başlayan ve daha sonra Timurlu hanedanına mensup olanlar tarafından devam ettirilen tarih, edebiyat, din, hat, yazı ve benzeri alanlarda eser yazma geleneği pek çok eserin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bunların en dikkat çekicilerinden birisi de Timurlu soyuna mensup olan Gülbeden Begüm’ün eseridir. Eser, Babür Şah’ın oğlu Hümayun’un (1530-1554) faaliyetleri ekseninde gelişen olayları konu edinmektedir. Burada öncelikle kısaca Timurlulardaki tarih yazım geleneğine değinilecektir. Hemen ardından Babür Şah ile başlayan ve diğer hanedan üyeleri döneminde de devam eden “vakıat, hatırat, vakayiname” yazma geleneğine temas edilecektir. Babür Şah’ın “Babürnâme” adlı eserinden sonra bu geleneği Gülbeden devam ettirmiştir. Aşağıda Gülbeden ve eseri hakkında bilgiler verilmiştir. Bildirinin asıl konusunu oluşturan Hümayunnâme ise hem içerisinde yazılı bulunan hususlar hem de tarih yazma geleneğinin usulleri açısından eleştirel bir bakışla ele alınmıştır. Eser, dönem gelişmelerini uzaktan veya yakından takip eden, dinleyen veya şahit olan bir kadının gözlemlerini barındırmaktadır. Eser, öznel değerlendirmeleri ve duyguları taşıdığı için dikkatli bir şekilde incelenmiştir. Çalışma, konunun rahat bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için alt başlıklar halinde verilmiştir. Bu yönüyle özet, Annotation, giriş, alt başlıklar, sonuç ve kaynakça kısmından oluşmaktadır. Çalışmanın geniş bir şekilde ele alınması mümkün iken sınırlı sayfa aralığı içerisinde yazılması istenildiği için bazı hususlar çok kısa bir şekilde verilmiştir.
Изучение и исследование письменных источников, связанных с изучением языка, служит основой развития этой области. Поэтому неоценима роль произведения Захириддина Мухаммада Бабура «Мубайин» в развитии нашего литературного языка и национальной литературы. Целью работы автора было поэтическое и ясное объяснение науки шариата своему сыну Хумаюну. К XV-XVI векам лексический слой староузбекского литературного языка значительно обеднел. Исконно тюркские слова были заменены арабскими, персидскими и таджикскими. Это, в свою очередь, отчуждало широкие слои населения от науки и просвещения. Это привело к кризису староузбекского литературного языка. Бабур, правильно понимавший процесс, старался использовать в своих произведениях исконно тюркскую лексику. Этой работой Захириддин Мухаммад Бабур внес вклад в развитие узбекского литературного языка, историю узбекского литературного языка, терминов, слов и фраз в религиозно-философском духе языка. Он также стремился к тому, чтобы произведение было легким и понятным для восприятия читателя той эпохи. В результате Мубайин пользовался популярностью.
В данной статье дается краткая информация о произведении Абдусаттара бин Касыма Лахури «Маджалиси Джахангири», посвященном правителю Джахангиру. Книга даст читателю представление о мировоззрении, деятельности, интересах Джахангира и его суждениях о Мавераннахре.